KAZIM ERKMEN
İZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin içte ve dışta önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, ''Bu sıralarda Türkiye'nin ne yapacağını bilen, hedeflerini tayin eden, güçlü ve etkili bir iktidara ihtiyacı var'' dedi.
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen depremde büyük zarar gören Urla ve Seferihisar İlçeleri'nde incelemelerde bulunmak ve partisine mensup Narlıdere Belediyesi'nin açılışlarına katılmak amacıyla bu sabah uçakla İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adnan Menderes Havalimanı'nın VIP Salonu'nda açıklamalarda bulundu ve basının sorularını cevaplandırdı.
Deprem dolayısıyla İzmirliler'e geçmiş olsun dileklerini ileten ve bölgede halkın sorunlarını yerinde görmek istediğini kaydeden Deniz Baykal, bu süreçte Türkiye'nin durumunu da değerlendirme fırsatı bulacaklarını söyledi. Türkiye'nin içte ve dışta çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olmasına rağmen, mevcut iktidarın bu sorunların üstesinden gelemeyeceğini iddia eden Baykal, ''Bu sıralarda Türkiye'nin ne yapacağını bilen, hedeflerini iyi tayin eden, güçlü ve etkin bir iktidara ihtiyacı var. Parlamentoda AK Parti'nin çoğunluk iktidarı olmasına rağmen, gerekli tedbirlerin alınabildiğini söylemek mümkün değil. AK Parti, daha 6 ay geçmeden kadrolaşmaktadır. İnsanları, 'bizden yana olanlar' ve 'bizden yana olmayanlar' diye ikiye ayırmaktadır. Bu, halkımızı çok rahatsız etmeye başladı. Yasa tasarıları 48 saat geçmeden parlamentodan geçmektedir. Parlamento, bir milli platform olmaktan çıkarılmak isteniyor. Adeta bir kanun fabrikası haline getiriliyor. Bir zümre iktidarı olmanın özlemi var. AK Parti, Türkiye için değil, kendisi için iktidar olmak istiyor. Ekonomide rahatlık sağlanmadı, işsizlik önlenmedi, çiftçi rahatlayamadı'' dedi.
''AB İÇİN SİYASİ YENİLGİDİR''
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Baykal, 'Türkiye'nin ilk defa Helsinki'de AB fotoğrafından kendi isteği ile yer almak istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bu, bir sonuçtur. AB ve Türkiye'yi yönetenlerin bunda sorumluluğu vardır. Maalesef Türkiye, bu hakkını değerlendirme imkanını kullanamamıştır. AB için de bu bir siyasi yenilgidir. AB açısından memnuniyet verici bir durum değildir'' şeklinde cevap verdi.
Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın AB'ye üyeliğinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) konusunda yeni hedefler ve yaklaşımlar belirlemesi gerektiğini kaydeden Baykal, şunları söyledi:
''KKTC'den onay istediler; alamadılar. Ama bu aslında KKTC'nin iradesine saygı gösterdiklerinin de bir işaretidir. Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesi, Kıbrıs'ın bütünlüğü açısından olumsuz bir durumdur. Güney Kıbrıs girdi diye AB'nin Kuzey Kıbrıs halkına yüklenmesi ve söz sahibi olması hakkı yoktur. Türkiye, KKTC'ye sahip çıkmalıdır, AB, Güney'i almakla büyük hata etmiştir ve tuzağa düşmüştür. Amaçları Kuzey ile anlaşma sağlamaktı, ama olmadı. Şimdi, Güney'e her türlü imkan yağdırılırken, Kuzey'de ambargoların kalkmaması ayrımcılıktır ve zulümdür. Bu ne AB ilkelerinde, ne İncil'de, ne Tevrat'ta, ne Voltaire'de, ne de Kant'ta vardır. Türkiye, KKTC'ye destek vermelidir.''
Deniz Baykal, açıklamalarının ardından Urla ve Seferihisar'a hareket etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:49
