
DELİLİKLE DAHİLİĞİN SINIRINDA...
Sonları ya intihar, ya hastane
Polisiye edebiyatının babası sayılan Amerikalı yazar Edgar Allan Poe'dan, bilinç akışı tekniği ile edebiyata yeni bir tarz getiren İngiliz yazar Virginia Wolf'a, Neyzen Tevfik'den, şair-yazar Ece Ayhan'a kadar birçok isim bulunuyor. Ve liste uzadıkça uzuyor. Ünlü senarist Ayşe Şasa da 18 yıllık şizofreni deneyimini 'Delilik Ülkesinden Notlar' adlı bir kitapta buluşturmuştu. Şair Lale Müldür ise hâlâ psikolojik tedavi görüyor. Zorlu bir süreç geçiren sanatçıların sonu ne yazık ki ya hastane ya intihar oluyor.
"Yine delirmeye başladım..."
Edebiyatta en çarpıcı eserlerin ardında gizli bir delilik mi var? Yazdıkları romanlarda, şiirlerde karakterlerinin tüm hayat ve ruh hallerini derinlikle anlatan edebiyatçıların kendi hayatlarının nasıl olduğuna bakıldığında aslında çok da normal bir yaşamları olmadığını görüyoruz. Edebiyattan resime, müziğe kadar sanat ile ilgilenen pekçok kişinin sonu ya bir akıl hastanesinde, ya da intihar ile noktalanmış. Eşi Leonard Woolf'a "Canım... Yine delirmeye başladığımdan eminim... Bu korkunç dönemlerden bir tanesine daha giremeyiz. Ve biliyorum, bu sefer iyileşemeyeceğim. Yine sesler duymaya başladım ve dikkatimi toplayamıyorum..." notunu bıraktıktan sonra İngiliz yazar Wirginia Wolf, 1941 yılında evinin yakınındaki nehre cebine taşlar doldurarak gidebilmişti.
Delilik zekanın en üst düzeyi mi?
Amerikalı yazar Edgar Allan Poe, yaşadığı süre boyunca pekçok intihar girişiminde bulunmuş ve "Deli olduğumu söylediler. Ama deliliğin, zekânın en üst düzeydeki temsilcisi olup olmadığı, görkemli olan çoğu şeyin -ve derin olan her şeyin- hastalıklı düşüncelerden, sıradan aklı feda etmek pahasına yüceltilen ruh durumlarından fışkırarak çıkıp çıkmadığı sorusu hâlâ yanıtlanabilmiş değil" diyebilmiştir. Türkiye'den de yazar ve şair Tezer Özlü, içine düştüğü bunalımdan çıkamamış ve genç yaşta intihar etmiştir. Ece Ayhan yine psikolojik tedavi görmüştür.
Liste çok uzun
Aklını yitiren, davranış bozuklukları gösteren yazar-şair ve çizerlerin arasına pekçok isim var. Ünlü ressamlardan Van Gogh ve Fikret Mualla, şair Nilgün Marmara, yazar-şair Metin Akbaş, İranlı yazar Sadık Hidayet, Amerikalı yazar Ernest Hemingway, Jack london, Avusturyalı yazar Stefan Zweig, ünlü İtalyan şair ve romancı Cesare Paves, Primo Levi, Romanyalı şair Paul Clean, Alman yazar ve şair Heınrıch Von Kleıst, şair Galip Efendi ve daha niceleri aynı kuyuda kelime toplarken ruh dengelerini yitirenler arasında. (YENİ ŞAFAK)
Ardında birçok eser bırakmış ama yaşadığı yıllarda ruhunu rayına oturtamamış onlarca edebiyatçının, sanatçının sonu ya akıl hastanesinde ya da trajik bir ölüm ile noktalandı. Bu durum dehalarının onları deliliğe sürükleyip sürüklemediği sorularını akıllara getiriyor. Deha ile delilik arasındaki bıçak sırtı çizgide dengede durmak ve ruh sağlığını korumak için çaba gösterip de başaramayan sanatçıların uzun listesinde kimlerin adı yok ki!