Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Eko Enerji Dergisi’nde yer alan röportajında, üniversitelerde türbana serbestliğine ilişkin Anayasa değişikliğini değerlendirdi. Demirel, türban konusunun Türkiye’ye has ve yeni bir konu olmadığını belirterek, “Türban şeriat devleti arayan İslami cereyanların kullandığı araçlardan biridir. Aslında göründüğü kadar masum göründüğü kadar ’Ne var bunda canım, işte özgürlüktür’ denecek cinsten bir şey değildir” dedi. Demirel özetle şöyle konuştu:
* Türban denilen hadise aslında tesettürün örtünmenin başlangıcıdır. Örtünme dediğimiz hadise ise birtakım İslami cereyanların amacına göre kadının dört duvar arasında muhafazasının şartlarındandır. Bu tartışma aslında, kadın toplum içinde olmalı mı, olmamalı mı noktasına kadar gidebilecek bir tartışmadır. Toplumun her kesimi bölünmüştür.
*Türbanı İslamın şartı haline getirirseniz bugün uyulmayan o kadar çok husus var ki, onları da teker teker istemek durumunda kalacaksınız. Uyulmayan hususlardan bir tanesi din ile devletin ayrılmış olmasıdır. Yine bu şeriat arayan İslami cereyanlara göre, din ile devlet ayrılamaz. Dinin kuralları aynen uygulanmak durumundadır. Halbuki dinin birtakım kuralları uygulanmamakta, onun yerine çağdaş hukuk uygulanmaktadır. Yarın siz, bu uygulanan çağdaş hukukun kurallarına, ’Biz İslamı yaşamak istiyoruz, İslama uygun değildir’ deyip onlara da itiraz edebileceksiniz. Netice itibariyle bu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin üstüne oturduğu devrime itiraza varabilecek hususları bünyesinde taşır. Türkiye Cumhuriyeti bir modeldir. Halkı Müslüman olan bir ülkede demokrasi mümkün müdür, değil midir? Demokrasi bir şartla mümkündür, cumhuriyetin demokrasiyle, demokratik cumhuriyetin moderniteyle, demokrasi-cumhuriyet-modernitenin laiklikle, bu dördünün İslamla bağdaşabileceğini kabul etmenizle mümkündür. Derseniz ki, dünyayı tanzim eden İslami kuralların dışına çıkamazsınız o taktirde dar-ül harb (kavga meydanı) olursunuz. Müslüman halklı ülke olmaktan çıkarsınız, bu taktirde demokrasi mümkün değildir. Kendinizi zorlamayın. Umarım ki, bu tartışmalar buraya kadar varmaz. Ama söylediğimiz bir şey uçtur.
Şöyle veya böyle bir anayasa yapacaklar
Demİrel, AKP iktidarının türbana yönelik değişikliğin ardından, Anayasa’nın tümden değişimine gidip gitmeyeceğinin sorulmasına üzerine, şöyle konuştu: “Yeni bir Anayasa’ya angajedirler. Şöyle veya öyle bir anayasa yapacaklardır. Anayasa yapmaktan vazgeçtiklerini sanmıyorum. Bana göre de lüzumsuzdur. 175 maddelik Anayasa bunun 175 maddesini yeniden yazmaya gerek yok. Aslında bu Anayasa güvensizliğini sağlama olabilir. Yerine hangi maddelerin değiştirilmesini istiyorsanız, gelirsiniz o maddeleri değiştirirsiniz.”
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:07