Halk arasında korkuyla karışık "iyi saatte olsunlar" diye anılan cinler hakkında enteresan bilgilerin yer aldığı kitapta Memiş Hoca bu netameli konuyu derinlemesine anlatmakta kalmıyor, cinler alemi hakkında kendi kişisel tecrübelerini de paylaşıyor.
Batı ve İslam halk kültüründe cinlerin yerini anlatan Memiş Hoca, İslam dünyasında Cinlerle ilgili tartışmalara da geniş yer veriyor.
Kitabın bu bölümünde Memiş Hoca, Cinlerin nasıl yaşadıklarını, insanlarla hangi sınırlar içerisinde ilişki kurduklarını anlatırken, Cinlerden korunmanın yollarını da gösteriyor. Memiş Hoca kitabında nazar, rüya, dabbetül-arz, kıyamet, reenkarnasyon, meditasyon, dua ve tedavinin yanı sıra medyumluk hakkında da çarpıcı bilgiler veriyor.
"HEM CİN YOK DERLER HEM DE KAPI KAPI DOLAŞIRLAR"
Kitabıyla ilgili sorularımızı cevaplayan Medyum Memiş, "Kendini bilmez bazı insanlar, 'Cinler var mıdır?' diye bir soru ortaya atarlar. Kur'an-ı Kerim'in var dediği bir şey için 'Var mıdır, yok mudur' tartışması yapılabilir mi? Maalesef 'Cinlere inanmam, hangi çağda yaşıyoruz' diyerek tepki gösterenler var. Ben o insanların tepkilerinde samimi olduklarına inanmıyorum. Böyle diyen pek çok insanın, ne şekilde inandıklarını, nasıl kapı kapı dolaştıklarını çok iyi biliyorum" şeklinde konuşuyor.
Cinlerin varlığı bilimsel olarak kanıtlanabilir mi?
Bilimin henüz cevap veremediği pek çok husus var. Cinler de o hususlardan biri. Bilim cinleri somut olarak bize gösteremiyor diye inanmazlık edemeyiz. Yüce dinimiz, Kur'an'ımız, Peygamberimiz bizi Cinlerin varlığından haberdar ediyor. Biliyorsunuz başlı başına bir sure de var, Cinn suresi.
Küçük yaşlardan itibaren cinlerle ilişkide olduğunuzu söylemiştiniz bir röportajınızda. Aradan uzun yıllar geçti. Başka ülkelerde de cinlerle ilişkiye giren kimselerle tanıştınız mı?
Elbette tanıştım. Benden başka bir iki kişi daha var dünyada. Biri Litvanyalı, diğeri Pakistanlı. Başka bilmiyorum. Dünyanın pek çok ülkesini geziyorum, araştırmalarımı, gözlemlerimi zenginleştiriyorum. Bu gezilerimin çoğu davettir, davet ediliyorum. Pek çok devlet başkanıyla, başbakanla görüşüyorum. Bu görüşmeler özel ve kendi bilgi alanımla ilgili.
Bizde medyumluk son yıllarda tanınmaya başladı. Bu konuda ne diyorsunuz?
Maalesef bizde bu ilim hak ettiği yerde değil. Başta Amerika olmak üzere Batı dünyasında medyumluk ciddiye alınan ve zaman zaman çeşitli devlet birimlerinin bilgisine, ilmine, tecrübelerine başvurulduğu özel yetenek isteyen bir alan. 11 Eylül'de New York'ta ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonra CIA'nın bünyesinde yeniden medyum istihdam ettiği gazetelere yansıdı. Bundan önce, 1995 yılına kadar CIA'nın medyum departmanı olduğu biliniyordu. El Kide lideri Useme Bin Ladin'in yerini bulmak için de medyumlar devreye sokuldu.
Rüya konusuna da, nazara da geniş yer veriyorsunuz kitabınızda, neden?
Rüya binlerce yıldır insanın çözmeye çalıştığı bir husus. Rüya tabirleri sultanların, imparatorların, hatta modern dünyanın devlet başkanlarının bile ilgi alanı içerisinde. Yani rüya yorumu, cahil cühelanın eline bırakılmış bir alan değil. Amerikan eski başkanı Ronald Reagan'ın bile rüya yorumuna büyük bir önem verdiği, her rüyasını güvenilir insanlara yorumlattığını biliyoruz. Nitekim psikiyatrinin piri Freud bile rüyalar üzerinde araştırmalar yapmıştır.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:12