Gündem
  • 11.11.2003 02:40

MALKOÇOĞLU CÜNEYT MATRİX'İ YERDEN YERE VURDU

Dünyayı Kurtaran Adam filmiyle sinema tarihine geçen Cüneyt Arkın, gösterimdeki ‘‘The Matrix-Revolutions’’ filmini beğenmedi. Filmin ‘‘gerçekçi olmadığını’’ söyleyen Cüneyt Arkın, ‘‘Bu film, insani ve gerçekçi değil. Dünyayı Neo değil, ben kurtardım’’ dedi. Aksiyon filmlerinin Türkiye'deki unutulmaz ismi Cüneyt Arkın, gösterime girdiği ilk günde yapımcılarına trilyonlar kazandıran ‘‘Matrix-Revolutions’’ filmini beğenmedi. ‘‘Dünyayı Kurtaran Adam’’ filmiyle sinema tarihine geçen Cüneyt Arkın, Matrix’i izlemenin sadece vakit kaybı olduğunu dile getirdi: ‘‘Bu film, bizimki gibi insani ve gerçekçi değil. Ben cesaretimle, çalışmamla dünyayı kurtarmıştım. Altı sene karate çalıştım. Bale estetiğiyle karate yaptım ve dünyayı kurtardım. Matrix, görsel efektleriyle muhteşem. Ama insani değil. Gerçekçi olduğu söylenemez, sanal. Çoğaltılan müthiş hareketler, hız içerisinde resimler, ama insan yok. İnsan faktörü olmadığı için de kimseye bir şey vermiyor. Ben bir gecede 20 düşman dekorunu kendi ellerimle yapardım, sabah uyanır hepsini birden öldürürdüm. Dünyayı Neo (Keanu Reeves) değil, ben kurtardım. Matrix'i henüz izlememiş olanlar, zamanlarını harcamasınlar.’’ TEKNİK, CESARETİ ÖLDÜRDÜ Cüneyt Arkın, Matrix gibi filmlerin Türk halkına hiçbir şey veremeyeceğini de ileri sürdü: ‘‘Gelişmiş teknolojinin en üst düzeyini kullanarak film yapıyorlar. Ama orada Türk halkına verebilecekleri bir şey yok. Türk halkı izlediği dizide ya da filmde insan görmek ister. Bir de bizim millet cesaretlidir, cesaret ister. Cüneyt Arkın gibi, iki atın arasında dört nala giderken, iki at birden tepetakla olduğu an, onların altından çıkıp öteki daha kalkmadan üstüne binip gidebiliyor mu Matrix'in kahramanı? On tane at son sürat üzerine geliyor, yirmi metreden üzerlerine atlayıp yedi-sekiz atla beraber düşmanı devirebiliyor mu? Bu insani cesareti var mı? Teknoloji cesareti de yok etti. Bir de din, felsefe, sanat palavrası sıkıyorlar. Nerede benim bir Köroğlum, nerede Matrix'in kahramanı... Biz Türk sinemasını ne şartlarda yaptık. Elimizde o modern silahlar yoktu. Biz çıktığımız zaman, anında patlayan fünyeler, kan torbaları yoktu. Kendimiz bunları yapardık. Teknoloji olarak elektriği kullandım. Kan torbalarını patlatmak için şehir cereyanını kullanırdık. Herhalde yedi-sekiz kere şehir cereyanına kapılmış, ölümlerden dönmüşümdür. Biz ölüme meydan okuyarak film çekiyorduk, adamlar oturdukları yerde film yapıp, arkalarına koskoca bir Amerikan reklamı, Amerikan rüyası, Amerikan vaatlerini alarak milyar dolarlar götürüyorlar.’’ Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:01

İLGİLİ HABERLER