
MİZAH ZEKA GEREKTİRİR
Okullu değil, alaylı olduğunu dile getiren Erol Günaydın, halkın içinde yetiştiğini, Dümbüllü'ye hayran olduğunu ve halk tiyatrolarını yakından takip ettiğini anlattı. Günaydın, üstlendiği rollerle ilgili şunları söyledi: “Onun için ben halkım gibi oynarım. Shakespeare de oynarım ama oradaki kral gibi değil de herhangi bir John gibi. Klasikleri de oynadım ama Shakespeare'in mezarcısını severim mesela. Mezarcı daha iyi olur bana. Böyle rolleri severim. Küçük rolleri süslemekten hoşlanırım. 'Çok ciddiye alıp da bir rol oynayayım, kıyameti koparayım ve dört tane de ödülü alayım' diye bir kasıntım yoktur. Hiçbir zaman da şöhreti de düşünmedim.”
PAHALI BİR MESLEK
“Tiyatronun bir gönül işi olduğunu, çok para kazanmadığını ve parayı da hiçbir zaman düşlemediğini” anlatan Günaydın, para kazanmak için tiyatroya yakın alanlarda çalıştığını söyledi. Televizyonla 3-5 kuruş kazanarak borçtan harçtan kurtulduğunu anlatan Günaydın, “Televizyonda ben geç kaldım; amca, dede oldum. Televizyonda amca, dedelerin ücreti bellidir. Gençler malı götürür, biz de ne kalırsa tabakta bahşiş onları toplarız” dedi.
MEDDAHLIK ÇOK EĞLENCELİYDİ
Meddahlığın hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade eden Günaydın, çeşitli meddahlar oynadığını, ramazanlarda meddahlık yaptığını söyledi. “Beğenildi ki, benim üzerimde kaldı” diyen Günaydın, sonra 'eğlence sadece ramazanda mı olur' söylemleriyle meddahlığın aranmaz hale geldiğini kaydetti. Geçen yıl Polonya'da her milletin otantik hikayesinin oynandığı bir etkinlikte meddahlık yaptığını anlatan Günaydın, “Çok eğlenceliydi, şimdi de oynamaz oldum, öyle idare ediyorum” dedi. “Kendi tiyatromu kurmayı düşünmedim” diyen Günaydın, şöyle devam etti: “Kendi tiyatromu kurmayak arkadaşlarımı istismar etmek gibi geldi bana. Çünkü tiyatroyu kuruyorum, ikimiz de sahneye çıkıyoruz, aynı emeği veriyoruz. Hatta benim karşımdaki daha çok terliyor, sonra paranın çoğunu ben alıyorum, ona daha az veriyorum. Bu benim işime gelmedi, sevmedim. Ben her zaman tiyatronun işçisi olarak kalmayı tercih ettim.”
İŞİN KOLAYINA KAÇIYORLAR
Günümüzde politik ve sosyal hiciv yapılmadığını ifade eden Günaydın, “Politik ve sosyal hiciv yapmayanlara komedyen demem” şeklinde konuştu. Politik hicvin her dönemde olması gerektiğini anlatan Günaydın, bunun topluma bir fayda sağlayacağını kaydetti. Günaydın, politik hiciv yapılmamasının politikacılardan da kaynaklandığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Hakaret etmeden de insanlarla dalga geçilebilir. Orada birbirlerine giriyorlar, 'Sen şunu yaptın, sen bunu yedin, sen çocuğuna şunu aldın' bilmem ne. Orada gördüklerinin dalgasını geçecekler. Mizah zeka gerektirir. Komedyenler işin kolayına kaçıyor, magazin olayları ile insanları güldürmeye çalışıyor. Mizah bizde birinciydi, dünya ile yarışacak hale gelmiştik. Ama şimdi herkes 'Mahkemeye veriyorlar' diye korktu. Sen de mahkemelik yapma. Birini eleştirmek illa mahkemelik olmak demek değildir.”