Gündem
  • 28.3.2002 11:54

TAYYİP ERDOĞAN : MAL VARLIĞIMI YARGITAY BAŞSAVCILIĞA BİLDİRDİM

KAYNAK : Haber Vitrini RAMAZAN ALMAÇAYIR İSTANBUL- AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin (AB) alternatifi olmayan bir siyasi model olduğunu belirterek, "Kenar mahalle ülkesi olmamak için AB'ye girme taraftarıyız" dedi. Sabancı Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Kulübü tarafından düzenlenen "Siyaset Söyleşileri" programına katılan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti programı ve çalışmaları hakkında öğrencilerle sohbet ettikten sonra gündemdeki konulara değindi. Erdoğan, konuşmasının AB ile ilgili bölümünde çarpıcı açıklamalarda bulundu. AK Parti olarak AB'ne girmek tarafı olduklarını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye'nin AB ile ilişkileri tanzimat dönemindeki batılılık-yerlilik kavgasındaki bir duruma gelmiştir. Şimdi de AB'ye girelim mi girmeyelim mi tartışmaları yapılıyor. Biz kenar mahalle ülkesi olmamak için AB'ye girmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bu sürece girerken dinamik tartışmaların yapılması ve bütün kurumların birbirini zedelemeden tartışması taraftarıyız." Türkiye'nin çıkarlarının çok önemli olduğunu belirten Erdoğan, "AB alternatifi olmayan bir siyasi modeldir. Bizim hem içerde hem de dışarda önemli sorunlarımız var. Bu sorunları bu süreç içine girerek halledebiliriz. Çünkü Avrupa artık bir coğrafyadan ibaret değildir, bir siyasi değerler modelidir" dedi. "BECERİKSİZ VE BASİRETSİZ YÖNETİMİN FATURASINI ÖDÜYORUZ" AK Parti Lideri Erdoğan, hükümetin rakamlarla konuştuğunu belirterek, "Biz rakamların diliyle değil sofranın diliyle konuşuyoruz. Türkiye'de çöp konteynerlerinden ve pazar artıklarından evine ekmek götüren insanlar var. Bu resimler Uganda'da çekilen resimler değil. Türkiye olarak buna layık değiliz. Bunlar bu beceriksiz ve basiretsiz yönetimin bize ödettirdiği bedellerdir" diye konuştu. Parti programı hakkında bilgi veren Erdoğan, AK Parti'nin tabanının hangi kesim olduğuyla ilgili çok konuşmalar olduğunu kaydederek şöyle devam etti: "Siyasi yelpazede partimiz Türkiye genelinde çok aşırı ve uç kesimler dışında muhafazakar bir kesimin üzerine oturmaktadır. Bu kesim, ülkemizin siyasal derinliğini oluşturmaktadır. Dolayısıyla AK Parti toplumsal bir uzlaşma zeminidir." AK Parti'nin siyasal bir cemaatleşme ya da siyasal rant peşinde koşmayacağını iddia eden Erdoğan, "Şu anki hükümet iflas etmiştir, başarısızdır" şeklinde konuştu. İNSAN HAKLARI İHLALİ Erdoğan, dünyada meydana gelen terör olaylarının ardından yapılan misilleme saldırılarının, insan haklarının suistimal edilmesine yol açtığını belirterek şöyle devam etti: "Küreselleşmenin şartı, insan haklarının küreselleşmesini sağlamakla mümkün olur. ABD'de meydana gelen 11 Eylül saldırılarından sonra insan hakları konusunda bir çok kafa karıştırıcı olaylar meydana gelmiştir. Bu terör eylemi küresel bir terör eylemini gündeme getirdi. Terörle mücadele etmek adına insan hakları suistimal edildi." Türkiye'nin ekonomik alanda son 50 yılın en ağır kriziyle karşı karşıya olduğunu belirten AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları söyledi:"Şu an ekonomide bir iyileşme sinyali görülüyor, ancak bu aldatıcı bir görüntü. Çünkü IMF'ten gelen para ile piyasaların rahatladığı sanılıyor, ancak o gelen paranı gideceği adresler belli. Türkiye'ye IMF'in hala para veriyor olması ise uluslararası sistem tarafından hala dikkate alınıyor olmasının göstergesidir. Arjantin'in bu para yardımını alamaması, bu konuda dikkate alınmadığını gösteriyor." Ülkedeki ekonomik krizin başlıca nedeninin halkın mevcut yönetime olan güvensizliğinden kaynaklandığını söyleyen Erdoğan, parti programıyla ilgili olarak da, ekonomik yönden serbest piyasa ekonomisini savunduklarını, kamu yönetiminde de yerinden yönetim modelini benimsediklerini belirtti. Ülkenin ekonomik yönden düzlüğe çıkması için vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini belirten AK Parti Lideri Erdoğan, "Vergi oranlarını düşüreceğiz. Anadolu tabiriyle sürümden kazanacağız. Doğrudan yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi için de gereken girişimlerde bulunacağız. Bor madenlerinin işletilmesinde özelleştirmeye gideceğiz. Bu ülkeye daha fazla kar sağlayacaktır. Ancak madenlerin yurt dışına ülkemizde işlenerek gitmesi daha karlı olacaktır" diye konuştu. ÖĞRENCİ SORULARI Konuşmasının ardından Sabancı Üniversitesi öğrencileri Erdoğan'a sorular yöneltti. Bir öğrencinin "Mal varlığınızı açıklayacak mısınız?" sorusuna Erdoğan, "Kuruluş esnasında malvarlığımızı Yargıtay Başsavcılığı'na bildirdik. Parti çalışmalarımız için harcadığımız kaynağın büyük bir bölümünü hazineden aldığımız para oluşturuyor. Bunun dışında yapılan bağışları parti çalışmalarında kullanıyoruz" cevabını verdi. Kapatılan Refah ve Fazilet partileriyle neden yollarının ayrıldığı sorulan Erdoğan, şu cevabını verdi: "O dönemde parti içinde şahıs merkezli bir siyaset anlayışı vardı. Biz ise ilkeler merkezli bir siyaset anlayışı istiyorduk, ama buna yanaşmıyorlardı. Lider tekelci bir yapıdan çıkmalı, ortak bir düşüncenin temsilcisi olmalı. O dönemde 'lider ne derse odur' anlayışı vardı. Bu bizim anlayışımıza ters düşüyordu." Erdoğan, "Nüfus planlamasına karşı mısınız?" şeklindeki bir soruya ise, "Konuşmalarımız cımbızlanarak kamuoyuna yansıtılıyor. Biz nüfus planlamasına değil çoğalmayın kampanyası düzenleyenlere karşıyız" dedi. Almanya'nın yaşlanan nüfusu nedeniyle çocuk yapmaları için aileleri teşvik ettiğini söyleyen Erdoğan, "Bizim inandığımız şey, ülkenin genç ve dinamik nüfusa sahip olmasıdır. Çoğalmayın tezine kesinlikle karşıyım. Tarih sahnesinden bu milleti silmeye kimsenin hakkı yok. Aksi takdirde 20-30 yıl sonra bu tehlikeyle karşılaşırız" şeklinde konuştu. AK Parti Lideri, "Refah ve Fazilet partisinden sonra Genel Kurmay ile ilişkileriniz nasln olur. ABD'de meydana gelen 11 Eylıl olacak?" sorusuna ise, şu cevabı verdi. "Demokratik uygulamaya bu soru yakışmaz. Biz bu ülkenin vatandaşı olarak ne ordunun sivil siyasete, ne de sivil siyasetin ordu kademelerine ters düşmesini istemeyiz. Biz AK Partiyiz. Şu veya bu partinin devamı değiliz." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:01

İLGİLİ HABERLER