Eski MHP milletvekili Mehmet Gül, şair Nazım Hikmet'in hayatını anlatan bir kitap yazıyor. Gül, Nazım Hikmet'in iddia edildiği gibi bir dünya şairi olmadığını kanıtlamaya çalıştığını ifade ediyor. Çalışmasının iki hafta içinde kitapçı raflarında olacağını söylüyor.
Mehmet Gül, Nazım Hikmet'le ilgili okuduğu tüm değerlendirmelerin, şairin lehine olmasından rahatsızlık duyduğunu söylüyor ''Aleyhinde yazmak zorunda değiliz ama bir yazar hakkında yalnızca olumlu şeyler yazmak da doğru değil. Nazım Hikmet hakkında, 'dünyanın kabul ettiği bir yazar' görüşü bence bir söylenti. Komünistlerin dışında onunla ilgilenen yok. Öte yandan Nazım Hikmet'in Nobel'e aday olduğuna ilişkin bir ipucu da yok. Dünyanın en büyük şairi ise neden bir tane bile ödül almasın?'' Mehmet Gül, şairin öneminin siyasi çizgisinde yattığını savunuyor.
BİLGİLERİN ÇOĞU ABARTILI
Gül, ülkücülerin şairle ilgili yaklaşımları hakkında da bilgi veriyor ''Nazım Hikmet'le ilgili temel bilgiler, Sovyetler'in yıkılmasından sonra ortaya çıkmış. 1980'den itibaren bunun zemini oluşmaya başlamış. Ancak milliyetçiler, bu dönemde kırgınlıktan dolayı, anti-komünistlik yapmayı ikinci plana attılar. Ancak hasımları birtakım silahları savunmayı sürdürdü. Bu silahların başta geleni ise Nazım Hikmet'tir. Nazım'ın dirisi hizmet etmiş. Öldükten sonra da eserleriyle hizmete devam ettirmek istiyorlar. Dünya şairi diye gündeme getirdiklerinde, aşklarını da ön planda tutarak, bir televizyon yıldızı haline getirmeye çalışıyorlar.''
Nazım Hikmet ile bilgilerin çoğunun abartılı olduğunu söyleyen Gül, bu bilgilerin bir bölümünün de çarpıtıldığını ve gizlendiğini iddia ediyor.
''Nazım'ın olumsuz yönü çok ama bunlar gizlenmiş'' diyen Gül, iddialarını şöyle sıralıyor ''Şairle ilgili birçok belge var ama gündeme getirilmiyor. Bunları okurdan gizlemek için özel bir çaba sarf etmişler. Bence bu haksızlık. Benim hareket noktam Nazım Hikmet düşmanlığı değil. Ama Nazım'ı kimse tartışma ihtiyacı hissetmemiş. Yalnızca faziletlerinden söz ederek, onu tekrara düşürmüşler.''
ÜLKÜCÜ AÇIDAN BAKTIM
Mehmet Gül, ''Ben bir tarafım; milliyetçiyim. Konuya tabii ki bu açıdan baktım ama gerçekleri yansıtmaya özen gösterdim. Nazım'ın lehine olabilecek bilgileri özellikle kullandım. Siyasi kişiliğinin yanı sıra edebiyatçı yönünü de inceledim'' diyor.
Kitapta ünlü şairi tüm yönleriyle gözler önüne serdiğini vurgulayan Gül, şöyle konuşuyor ''Nazım da bir insan. Hataları, eksiklikleri var. Mücadelesine katılmıyorum ama mücadele adamı. İdeolojisinde de samimi. Komünist olduğu günden beri bunu yaşamaya, yaşatmaya ve çevresine yaymaya çalışmış. Bu özellikleriyle saygı duyulacak birisi. Ama bazı zaaflarını ortaya koyduğumuzda, başkaları saygı duymayabilir.''
Gül, şairin zaaflarını ise şöyle sıralıyor ''İdeolojisinde zaman zaman çok oportünist ve faydacı olmuş. Mesela hapse gireceğini anlayınca Atatürk'ten af istiyor. Atatürk'e mektup yazarak, 'Senin ve inkılabın üzerine yemin ederim ki suçsuzum' diyor. Başka bir örnek de 'Kurtuluş Savaşı Destanı'. Ismarlama bir destan. Af için bu destanı yazmış.''
Bunu daha çok solcular okur
MHP'li Mehmet Gül günün birinde Nazım Hikmet ile ilgili kitap yazacağına kendisinin de ihtimal vermediğini söylüyor. Gül, piyasaya çıkacak kitabının daha çok solcular tarafından okunacağından emin konuşuyor ''Nazım Hikmet, sürekli 'hap' şeklinde sunulmuş. Solcular varolanı zaten ezberlemiş, o yüzden ne var diye bu kitabı alıp okuyucaklar. Her şeyi belgeleriyle yazdım, tek satır iftira bulamazsınız, bana yakışmaz, Nazım'ı sevenlere de saygısızlık olur.''
EN BÜYÜK ŞAİR DENİLEMEZ
Gül, Nazım Hikmet'in ''Salkım Söğüt'' ve ''Bahri Hazel'' şiirlerinden etkilendiğini söylüyor ''Nazım'a kötü şair demek zor. Ama Nazım'a en büyük şair de demek mümkün değil. Güzel şiirleri var. Fakat bu şiirlerin tadını almak zor. Çünkü Nazım, 'önce komünistim sonra şair' diyor. Yani ben partimin, ideolojimin emrindeyim diyor. Zaten bununla ilgili pek çok belgeyi de kitabımıza koyduk. Onun ideolojik duruşunun dışında bir şiirini bulmak mümkün değil.''
BEHRAMOĞLU VE KARACA TAVIR KOYDU
Doğrudur, Nazım tutarlı bir komünist olamadı ama...
Emin Karaca - Araştırmacı
Nazım Hikmet tabu değil. Bu nedenle herkes objektif ve saygılı olmak şartıyla Nazım Hikmet'i eleştirebilir. Nazım Hikmet, kimsenin tekelinde olmadığı için bu anlamda sınırlama olmaz. Herkes eleştirebilir ancak objektif ve hakkaniyetli davranmak şartıyla. Gül'ün eleştirilerinin bir kısmında doğruluk payı var.
Özellikle Nazım Hikmet'in paşazade sınıfından gelen bir kişi olması nedeniyle tutarlı komünist olamadığı, kendi sınıfına uygun davranışlar gösterdiği, konularında... Affı için Atatürk'e yazdığı mektup tutarlı bir komünist tavrı olmamıştır. Bu konuda Mehmet Bey'e katılıyorum.
Öte yandan Nazım Hikmet'in sanatını, şiirini küçümsemek yanlış olur. Üzerinden komünistliği sıyırsanız bile şiirlerindeki sanatsal ağırlık oldukça açık. Dünyanın neresine giderseniz gidin sadece komünistlerden değil her kesimden Nazım Hikmet'e sempati var. Sanatına uluslar arası ölçüde dünya çapında değer veriliyor. Mehmet Bey'e bu anlamda katılmıyorum.
Söz söylemeye hakkı yok ki...
Ataol BehramoĞlu - Şair
Mehmet Gül'ün Nazım Hikmet hakkında yazdığı bu kitabı konuşmaya bile gerek yok. Mehmet Gül, bu konuda uzman olmayan birisi. Nazım Hikmet hakkında söylemeye ne hakkı ne de yetkisi var. Sözkonusu kitap çıktığı zaman başta varisleri olmak üzere büyük yurtsever şaire karşı herkes; kişiler, kurumlar gerekli girişimlerde bulunacaktır.
(Sabah)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:55