
İŞTE BAŞBAKAN'IN ZEHİR ZEMBEREK KONUŞMASININ TAM METNİ
DEVLET ARIK-MUAMMER TAN
BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN PARTİLİLERE SERT YOLSUZLUK UYARILARI:
- "YOLSUZLUK YAPAN BABAMIZ DA OLSA KESER ATARIZ"
- "İSTER PARTİLİ OLSUN, İSTERSE DIDININ DIDISI OLSUN HEMEN GEREĞİNİ YAPARIZ"
- "BU ÇATININ ALTINA BU NİYETLE GİREN VARSA YER BULAMAZ, KENDİSİNE BAŞKA YER ARASINLAR"
- ERDOĞAN, KÖŞK'E KİMİN ÇIKACAĞINA ZAMANI GELDİĞİNDE PARLAMENTONUN KARAR VERECEĞİNİ SÖYLEDİ
- ERDOĞAN, "ÇİFT HANELİ ENFLASYON" HABERLERİNE KIZDI
- MEDYAYI SORUMLU KURUMLARI BİRBİRİNE VURDURMAYA ÇALIŞMAKLA SUÇLAYAN ERDOĞAN:
- "BU YAPTIĞINIZ VATANSEVERLİK DEĞİL, HEDEF SAPTIRIP MİLLETİ ALDATMANIZ ÇİRKİNLİK"
- ERDOĞAN, CHP'LİLERİ "İFTİRADAN BAŞKA MEZİYETLERİ OLMAYAN TİPLER" DİYE NİTELENDİRDİ
ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tüm partilileri yolsuzluklar konusunda sert bir dille uyardı. Yolsuzluklar konusunda asla taviz vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "Kim olursa olsun, en sevdiğimiz olsa, babamız olsa, keser atarız. En ufak iddiayı, ihbar kabul ederiz, hemen de gereğini yaparız. İlgili kişi ister partili olsun isterse dıdının dıdısı olsun. Bu çatının altına bu tür girenler varsa, burada kendisine yer bulamaz, bulamayacaktır. Bu inancımızı, güvenimizi kim boşa çıkarırsa asla partimizde asla yeri olamaz. Kendilerine başka yerlerde yer arasınlar" dedi.
Erdoğan, Köşk seçimleri konusunda da, "Çankaya'ya kim çıkacakmış kim çıkmayacakmış. Zamanı geldiğinde onun kararını parlamento verir" değerlendirmesini yaptı.
AK Parti İl Başkanları, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları 11 Kasım'da gerçekleştirilecek 2. Olağan Büyük Kongre öncesinde son kez toplandı. Ankara Dedeman Otel'de gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, bugünkü toplantıda hem geçmişin muhasebesini yapacaklarını hem de geleceğe ilişkin vizyon oluşturacaklarını söyledi. Artık siyasetin de istikrara kavuşacağını ifade eden Erdoğan, hükümetlerin görev sürelerini tamamlamadan seçime gitme gibi kötü alışkanlıktan milletin kurtulacağını kaydetti. 5 yıllık süreyi tamamlamayı kendine amaç edinen siyasiler ortaya çıkacağını dile getiren Erdoğan, "Doğrusu milletin verdiği görevi süresi içinde tamamlamaktır. Bunu yapmıyorsanız sizler siyaseti kavramamışsınızdır. Biz bugün büyük bir ciddiyet içinde milletimizden aldığımız büyük süreyi, son anına kadar hizmetle, değişimle, atılımla, yatırımla doldurmak istiyoruz" diye konuştu.
Anamuhalefetin ve muhalefetin bütün gayretleriyle engelleme arzularına rağmen gece yarılarına kadar bu işin mücadelesini verdiklerini belirten Erdoğan, "Beyazı beyaz olarak biliyorlar ama ona siyah diyorlar. Bu beyaz değil mi? Kuliste beyaz diyorlar. Ama Genel Kurul'da siyah diyorlar. Kuliste sorduğunuz zaman 'Biz muhalefetiz, görevimizi yapıyoruz' diyorlar. Fakat ne olursa olsun biz milletin karşısına alnımız ak çıkıyoruz" şeklinde konuştu.
Milletin adalet terazisine, hakkaniyetine ve kadirşinaslığına sonuna kadar güvendiklerinin altını çizen Erdoğan, "Onlar 4 yıl boyunca gecesini gündüzünü bu ülkenin meselelerinin halli için uğraşan, milletin menfaatleri için koşuşturanların elbette yanındadır, yanında olacaktır" mesajını verdi. Türkiye'nin 4 yılda nereden nereye geldiğini, kara bulutların nasıl dağıldığını milletin çok iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin nasıl dönüşüm yaşadığının herkes tarafından görüldüğünü bildirdi. Geçmişteki siyaseti bir kenara bıraktıklarını, halkın önüne adil olanı koyup, halkın değerlendirmesine bıraktıklarını ifade eden Erdoğan, "AK Parti iktidarından önceki alım güçleri şimdi daha da artmadıysa bize oy vermesinler" dedi.
MUHALEFETE SESLENDİ
Konuşmasında muhalefete de yüklenen Erdoğan, AK Parti'ye muhalefet edelim derken, Türkiye'nin menfaatlerine muhalefet edildiğini söyledi. Siyasetin eski alışkanlıklarından kaynaklanan bu tür hastalıkların kendilerini üzdüğünü belirten Erdoğan, siyaset kurumunun kendi kendini içeriden kemiren bu hastalıklardan kurtulacağını bildirdi. Artık milletin önüne gerçekçi bir plan, program, akılcı hedefler, bir gelecek vizyonu koyanlara itibar ettiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, milletin büyüyen ekonominin, meseleleri çözen bir iktidarın, şaibesiz bir siyasetin ve mazeretsiz bir demokrasinin tadını aldığını, huzurunu yaşamaya başladığını söyledi. "Artık bu millet doğru bir siyasetle, kararlı, dikkatli bir ekonomi ile istismarlara kapalı, bütün hedeflere ulaşılabilir olduğunu görmüştür" diyen Erdoğan, AK Parti'nin köhne anlayışlardan kurutuluşun adresi haline geldiğini söyledi. Siyasilere 'Gelin siyaset seviyesini hep birlikte yükseltelim' çağrısını yapan Başbakan Erdoğan, günü geldiğinde seçimlerde partilerden çok proje ve programların yarışmasını teklif etti. Milletten aldıkları emaneti popülizme sapmadan yerine getirdiklerini kaydeden Erdoğan, AK Parti'nin milletle etle tırnak gibi olduğunu vurguladı. Erdoğan, bazı çevrelerin AK Parti ile millet arasındaki gönül bağını zedelemeye çalıştığını bildirdi.
"MEDYA SORUMLU KURUMLARI BİRBİRİNE VURDURMAYA ÇALIŞIYOR"
Başbakan Erdoğan, medyayı hükümet ile Merkez Bankası'nı karşı karşıya getirmekle suçladı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın açıklamalarının "Enflasyonda çift haneli rakamlara gidiyoruz" şeklinde yorumlanarak yansıtıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın enflasyonu en alt rakamlara düşürme noktasında projeler üretmekle görevli olduğunu kaydetti. Medyanın cımbızlama yaparak konuyu hükümetin aleyhine çevirme gayreti içerisine girdiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Adeta enflasyonu çift haneli rakamlara nasıl çıkartırız gibi bir gayretin içerisinde. Merkez Bankası'nın da adeta 'çift haneli rakamlara enflasyonda gidiyoruz' şeklinde sitemde bulunduğu anlamına gelecek haberler yapıyorlar. Ayıptır, çirkindir bunlar. Bunlarla ülkeye hiçbir zaman faydalı olamazsınız. Tam aksine ülkenin şu güzel gidişine çomak sokarsınız. Bu görev değildir. Bundan hiçbir zaman bir şey kazanamayacaksınız. Millet de sizin bu yalanlarınıza da uymayacak, aldanmayacak. Bunu da böyle bilin. Biz de Merkez Bankası yetkililerden bilgi aldık, en geniş manada bu işi değerlendirdik. Hedefliniyetine ve kadirşinaslığına sonuna kadar güvendiklerinin erinin ne olduğunu bize de söylediler. Niye hedef saptırıp da milleti aldatıyorsunuz. Niye Merkez Bankası Başkanı'nın oradaki açıklamasından cımbızlamalar yapmak suretiyle bu tür haberler veriyorsunuz. Ülkenin sorumlu kurumlarını adeta birbirine vurdurmanın gayreti içerisine giriyorsunuz. Çok ayıptır. Bunun adı vatanseverlik değildir, bunun adı milliyetseverlik değildir. Bu ülkenin dertlisi olalım. Bu ülkede enflasyona tek haneli rakamlara nasıl indireceğiz, bunun için hepimize düşen görev var. Kazanırsak hep beraber kazanacağız, kaybedersek hep beraber kaybedeceğiz. Olayın gerçek yanı bu. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz, onlar bilmeseler de. Biz hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz."
BLAİR'İN MEKTUBUNU AÇIKLAYAN CHP'YE SERT TEPKİ
Başbakan Erdoğan, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in alkollü içkilerle ilgili kendisine yazdığı mektubu kamuoyuna açıklayan CHP'yi de hedef aldı. "İftiradan başka meziyeti olmayan tipler var" diyen Erdoğan, bunlara cevap yetiştirmekten bıktıklarını söyledi. Erdoğan, CHP'yi elinde bilgi belge olmadan iftira atmakla suçlayarak, şunları söyledi:
"Bu ülkenin Başbakanına, iktidar partisine ellerinde en ufak belgesi olmadan iftira edenler var. İngiltere Başbakanı bana bir mektup yazıyor. Alkollü içkilerle ilgili. Malum medya hemen sarılıyor buna. İngiltere Başbakanı bana bu mektubu yazmış. Ee netice ne olmuş. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ne yapmış bu mektup karşısında. Ne istemiş, yardımcı olunmasını istemiş. Tamam da ben ne yapmışım. Benim ne yaptığımı söylesene. O istikamette yapılan bir şey var mı. Bundan medet umuyor anamuhalefet partisi. Milleti aldatmaya çalışıyorlar. Buna sarılan kim, medya. Bunlar doğru şeyler, şık şeyler değil. Yani ne Tayyip Erdoğan'ı ne de onun ekibini bunlarla karalayamazsınız, boşuna uğraşmayın."
Başbakan Erdoğan, tüm partililere "yolsuzluk" uyarısı da yaptı. Hortumları kestiklerini, kesmeye devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, yolsuzluk sorununu da büyük ölçülükle çözdüklerini vurguladı. Bu mücadeleyi veren partinin mensupları olarak herkesin gereken hassasiyeti göstermesini isteyen Başbakan Erdoğan, "Bazı belediyelerde bazı sıkıntılar yaşanıyor. Medya bunları zaman zaman yazıyor, zaman zaman yazmıyor. Biz anında bütün araştırmamızı yapıyor, büyük çoğunluğunu da ihraç istemiyle disipline sevkediyoruz. Kim olursa olsun, en sevdiğimiz olsa, babamız olsa, keser atarız. Bu konuda taviz vermeyiz. Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki, yolsuzluklarla ilgili en ufak iddiayı ihbar kabul ederiz, hemen de gereğini yaparız. İlgili kişi ister partili olsun isterse dıdının dıdısı olsun, ne olursa olsun hiçbir partilimizin yolsuzluğa bulaşmayacağını, kişisel çıkar peşinde koşmayacağına inanıyoruz. Onun için bu çatının altına bu tür girenler varsa, burada kendisine yer bulamaz, bulamayacaktır. En ufak bir iddia ihbardır. Bu iddianın üzerine gideriz, tetkikleri yapar, yakaladığımız zaman atarız. Son zamanlarda buna benzer gerek milletvekili bazında gerek belediye başkanı gerek belediye meclis üyesi bazında bu tür uygulamalarımız var. Bu inancımızı, güvenimizi kim boşa çıkarırsa asla partimizde asla yeri olamaz. Kendilerine başka yerlerde yer arasınlar" uyarısını yaptı.
"IMF İSTİYOR DİYE YAPIYORUZ DİYORLAR, HAŞA"
Başbakan Erdoğan, seçim fliniyetine ve kadirşinaslığına sonuna kadar güvendiklerinin öncesinde popülizm yapmayacaklarını belirterek, bazı çevreler tarafından popülizm yapmadıkları için tepki aldıklarını söyledi. Bazılarının "Seçim yılına girerken bazı rakamlarla oynamak lazım. Maaşlarla farklı oynamak lazım, bazı ürünlerde farklı fiyat vermek lazım" dediğini anlatan Başbakan Erdoğan, hükümet olarak işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmeme sözü verdiklerini, bu sözü yerine getirmeye dikkat ettiklerini söyleri. Erdoğan, "Kimse bizden gelip de bizim kendi imkanlarımızın elvermeyeceği rakamları asla talep etmesin. Asla böyle bir şeye yaklaşamayız. Milletin emanetçisiyiz. Millet bize bu parayı emanet etmiştir. İsraf etmeyeceksin demiştir. Kalkıp da belli kesimi ihya edip belli kesimi batırırsak bu mantıkla bir yere varılamaz. Bugüne kadar gelenler çok yaptılar bunu. Ne oldu, kaldılar mı, hepsi gittiler. Biz kalacak mıyız biz de kalmayacağız ila nihaiyi. Milletimiz ne kadar isterse o kadar kalacağız. Biz samimiyiz. Bu seçimde vatandaşımız tuttu tuttu, tutmadı ona da saygımız var. Yanlışı asla yapamayız. Seçime gidiyoruz diye bizden kimse popülizm beklemesin. Bazıları diyor ki 'IMF istiyor diye yapıyorsunuz.' Haşa. IMF'in istediklerini bizden öncekiler yaptı. IMF'in emriyle hareket eden Türkiye bugünkü noktaya gelmez. Biz olmasak bu beyefendiler IMF ile çalışmayacak mı? Bunlar dürüst değil. CHP, MHP, ANAP, DYP IMF ile çalışmadı mı? Bunların hepsi IMF ile masaya oturup konuşmuşlardır. Borç yükünü de daima arttırmışlardır" açıklamasında bulundu.
"KÖŞK'E KİMİN ÇIKACAĞINA PARLAMENTO KARAR VERİR"
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda Köşk seçimlerine ve laiklik tartışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Köşk'e çıkacak isme parlamentonun karar vereceğini belirterek, "Çankaya'ya kim çıkacakmış kim çıkmayacakmış. Zamanı geldiğinde onun kararını parlamento verir. Şimdi bir de
laiklik, demokrasi tartışılıyor. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Mükemmel Türkiye Cumhuriyeti devleti budur. Hiçbirinin bir diğerine önceliği yoktur. Hepsini de aynı şekilde demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak ele alacağız ki o zaman Atatürk'ün istediği muasır medeniyetler seviyesine çıkalım. Kimse bunu istediği gibi bir yere çekme gayreti içine girmesin. Bunlar üzerine politika yapmak kimsenin işine yaramaz. Biz bu millet için hamal olacağız" diye konuştu.
AK Parti 13. İl Başkanları Toplantısı Dedeman Otel'de başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gecikmeli olarak katıldığı toplantıda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen ve Nimet Çubukçu ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Başbakan'dan önce toplantı salonunda yerlerini aldı. Bu sırada, Başbakan'ın oturacağı sandalyeye Ulaştırma Bakanı Yıldırım oturunca, Başbakanlık korumaları durumu Bakan Yıldırım'a bildirdi. Korumanın bu uyarısı ve Genel Başkan Yardımcısı Fırat'ın, "Yana kayarız" sözü üzerine Bakan Yıldırım yan sandalyeye geçti. Yıldırım ve Fırat'ın bu diyalogların ardından ellerini Başbakan'ın oturacağı sandalyeye koyarak 'koruma' altına almaları ise dikkat çekti.
Öte yandan, Bakan Yıldırım'ın taktığı taşlı bir gümüş yüzük, Devlet Bakanı Çubukçu ilgisini çekti. Yıldırım, bunun üzerine yüzüğünü çıkartıp Bakan Çubukçu'ya verdi. Yüzüğü bir süre inceleyen ve üzerinde bulunan yazılanları okuyan Çubukçu, daha sonra Bakan Yıldırım'a yüzüğünü geri verdi.