Gündem
  • 4.6.2005 13:50

BAKAN ÇİÇEK, CUMHURBAŞKANI SEZER''İN VETOSUNU DEĞERLENDİRDİ...

YILMAZ UZUN BALIKESİR (İHA) - Balıkesir''in Susurluk İlçesi''ndeki adliye inşaatını inceleyen Bakan Çiçek, buradan hükümet binasına geçerek Kaymakam Abdullah Etil''i makamında ziyaret etti. AK Parti Susurluk İlçe Teşkilatı''nda, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer''in dünkü vetosuyla ilgili sorularını cevaplandıran Çiçek, ''''Yeni Ceza Kanunu 1 Haziran''dan itibaren yürürlüğe girdi. Herhangi bir sıkıntı da yok. Veto edilen TCK 263. maddesinin üzerine daha fazla eğilebiliriz. Tüm dikkatlerin üzerine çekildiği din eğitimiyle ilgili yapılacak düzenlemeyle Türkiye''nin gündeminden tamamen kalkar'''' dedi. Bakan Çiçek, ''''TCK yeni anlayışla yeni döneme uygun bir ceza kanunudur. Özgürlükleri öne çıkaran, hak ve özgürlükleri teminat altına alan yeni anlayışla yapılmış bir ceza kanunu var. Bu kanunun 2 maddesi sayın Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderildi, ama bir boşluk yok. Çünkü, 1 Nisan''da yürürlüğe giren şekliyle eski haliyle o kısım ve o maddeler yürürlükte. Burada üzerinde durulacak olan, daha çok 263. madde olarak bilinen ve 1 Haziran''dan evvel de yürürlükte olan 765 sayılı ceza kanunun 261. maddesidir. Yani, bu 263 ile yeni bir suç ihdas edilmiş değildir. Daha önce bizim çıkardığımız yasalar olmasaydı dahi, 261. madde olarak geriye dönük uygulanan bir konuyu düzenliyor. Kanuna aykırı eğitim kurumu, maalesef kamuoyunda bu sadece belli bir hizmet alanıyla ilgili düzenleme gibi anlaşıldı. Şu an milli eğitimin bünyesinde sürdürülen 360 kurs var. Sürücü kurslarından berberlik kursuna, vücut geliştirme kursuna varıncaya kadar hepsi bu 263. maddeyle ilgilidir. Yani bugün gelişi güzel sürücü kursu, kuaförlük kursu açamazsınız. Mutlaka milli eğitimden izin alınması gerekir. Karşılığında sertifika verilecek, belge verilecek ki, buna göre herkes meslek ve sanatını icra etmiş olacak. Onun için, 263. madde sadece din eğitimiyle ilgili bir madde değil, Türkiye''deki her türlü faaliyeti devletin denetimi ve gözetimi altında yapılmasını müeyyideye bağlayan bir maddedir. Ancak biz 261''den farklı olarak, orada, ''kanun ve nizamlara aykırı'' diyordu, çünkü nizam deyince tüzük ve yönetmelik de giriyor. Yeni Ceza Kanunu anlayışına göre, kanunsuz suç ve ceza ihdası mümkün değildir. Halbuki nizam denilince yönetmelikle de suç ihdas ediyor ve cezai müeyyide getiriyorsunuz. Bu hukuk devleti ilkesine aykırıydı. O nedenle, yeni yasanın getirdiği şekliyle bu ülkede artık bundan sonra suç ihdas edilecekse, ceza verilecekse mutlaka kanunla bunların yapılması lazım. Bu da özgürlükler lehine bir düzenleme. Ama, gündem yoğunluğu sebebiyle işin bu tarafı kamuoyu tarafından pek bilinemedi, değerlendirilemedi'''' şeklinde konuştu. ''''TÜRKİYE''DE EĞİTİM PROBLEMİ VAR'''' Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye''de bir eğitim probleminin olduğunu, eğitim konusu içinde de din eğitiminin ayrı bir öneme, ayrı bir özelliğe ve hassasiyete sahip olduğuna dikkat çekerek, ''''Şimdi üzerinde durulan din eğitimiyle ilgili kısmıdır. Türkiye''de bugün bir eğitim problemi var. Türkiye eğitimde bazı mesafeler almış olmasına rağmen, halen, hükümet olarak da en fazla önem verdiğimiz konu bu eğitim konusudur. Eğitim konusu içerisinde de din eğitiminin ayrı bir önemi, özelliği ve hassasiyeti var. Eğer, bu alanda problemleri çözecek, Türkiye''nin ihtiyaçlarını, beklentilerini ve gerçeklerini ihata eden bir düzenleme yapılmadığı takdirde bunun beraberinde getirebileceği pek çok sakınca olacağı da aşikardır. Onun için, biz hükümet olarak aslında bu konunun bir bütünlük içinde ele alınmasından yanayız. Belki bu maddenin geri gönderilmiş olması sebebiyle bu meseleye daha fazla eğilme imkanımız olmalıdır. Yani, bu problemi görmezlikten gelerek ya da böyle olmaz demek suretiyle problem ortadan kalkmıyor. Şimdi birkaç gün sonra okullarımız tatil olacak. Her sene Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yaz kursları açıyor. Ama bu yaz kurslarına Diyanet Teşkilat Kanunun ek 3. maddesine göre temel eğitimin 5. sınıfını bitirmiş olanlar katılabiliyor. Bunun anlamı şudur, milli eğitimin denetimi ve gözetimindeki yaz kurslarına ancak 12 yaşını bitirmiş olanlar katılabilecek. Yani 10 yaşında, 9 yaşında, 11 yaşında, 12 yaşını bitirmemiş ne kadar gencimiz, çocuğumuz varsa bunlara bu yaşlarda bu bilgi ve eğitim verilemiyor demektir. Yine, ek 3. maddeye göre Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı kurslarda ise temel eğitimi bitirdikten sonra bu kurslara katılınabilir. O zaman da 15 yaşını bitirmiş olmanız gerekiyor. Yani, şunu herkesin bilmesi gerekir ki, ''Ne var canım, işte diyanetin kursları var, yaz kursları açılıyor'' denildiğinde bunun doğru olan kısmı var, ama, bir de eksik olan kısmı var. Nedir o eksik olan? Diyanetin kurslarına 15 yaşından küçük çocuklarımız gidemiyor. Yaz kurslarına da 12 yaştan küçük olanlar gidemiyor. Halbuki toplumun talebi de genel itibariyle bu yaş sınırları içindeki çocukların bu ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Eğer, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak onunla ilgili Türkiye gerçeklerine ve beklentilerine uygun, Anayasaya, hukuka uygun bir düzenleme yapılamazsa işte sıkıntı da buradan kaynaklanıyor. Bunun üzerine biraz daha yoğunlaşmamız lazım, belki bu madde vesilesiyle bu alanı tartışarak, konuşarak, uzlaşarak, anlaşarak bir yere getirme imkanımız olacaktır. Meseleye böyle bakmamızda fayda vardır. Yani, sadece, ''Şu madde geldi, bu madde onaylandı, onaylanmadı'' tarzındaki bir değerlendirme bu problem ile de tam örtüşmüyor'''' açıklamasında bulundu. Bakan Çiçek, veto edilen TCK ile ilgili yasanın aynı haliyle tekrar Cumhurbaşkanı''na gönderilip gönderilmeyeceğiyle ilgili bir soruya ise, ''''Yasa daha dün akşam üzeri geri gönderildi. Ayaküstü içeriğiyle ilgili beyanat vermiyorum, ama bir problemi orta yere koyuyorum. Onu inceleyeceğiz, Anayasa açısından, uluslararası hukuk açısından, Türkiye''nin gerçekleri açısından. Tabiatıyla onu hem hükümette, hem partimizde, hem grubumuzda görüştükten sonra bu problemi Türkiye''nin gündeminden devamlı çıkarmamız lazım. Yoksa her vesileyle bunu bir tartışma konusu yaparsak o zaman Türkiye dikkatini başka alanlara teksif etmesi gerekirken bu işlerden senelerdin konuşuyoruz bir arpa boyu da yol kat edemiyoruz. Onun için meseleye sadece bir madde düzenlemesi olarak bakmak bence problemi tam kavramamız anlamına gelir'''' dedi. Susurluk''tan sonra il merkezine hareket eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek''in, Balıksir''deki temasları sürüyor. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:16

İLGİLİ HABERLER