Gündem
  • 4.6.2005 16:23

DEVLETİN ZİRVESİNDE SOĞUK RÜZGARLAR... ERDOĞAN''DAN SEZER''E SERT ÇIKIŞ: KÖŞK''Ü SİYASALLAŞTIRMAYIN''

FEHİM FERİK-İHSAN ALTIKARDEŞ-SUAT ARVAS BURSA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti''yi siyasi kadrolaşma yapmakla suçlayanların önce aynaya bakmaları gerektiğini belirterek, ''''Üst kademede yaptığımız atamalar, bu devletin kadrosuna bizden önceki yönetim döneminde girmiş olanlar. Bunlar, köşelere çekilmiş, depolara konulmuştu. Tıpkı tarihi eserlerin bazı saraylardaki depolara konulup, bizim bu hazineleri çıkarttığımız gibi. Bunu dahi hazmedemiyorlar'''' dedi. AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı''nın Uludağ''da düzenlediği eğitim seminerinde Belediye Başkanları''na seslenen Erdoğan, AK Parti iktidarının ülkemize, insanımıza kazandırdıklarını, kazandıracaklarını en iyi başkanların hissettiğine işaret etti. ''''Bizim muhabbetimiz, hizmet aşkımız, milletimizin birliğinden besleniyor, gücünü oradan alıyor'''' diyen Erdoğan, bu ülkenin hiç bir insanına ayrımcılık yapmadan Türkiye baştan başa mamur oluncaya kadar çalışacaklarını dile getirdi. Eskiden belediyelerin sigorta ve vergi borçlarına konulan haciz sebebiyle İller Bankası payını bile alamadıklarına dikkat çeken Erdoğan, iktidara gelince ilk işlerinin, hangi partiden olursa olsun, hiç bir ayrıma tabi tutmaksızın, belediyelerden borçları için yüzde 40''dan fazla kesinti yapılmaması için talimat verdiklerini söyledi. Erdoğan, ''''Siz bir hedef veriyorsunuz, buna rağmen kalkıp haczediyor, el koyuyor. Neyi haczediyor? Neye el koyuyorsun? Neyi kurtarıyor, kimden kurtarıyorsun? Karşında bir birey yok, devletin bir başka kurumu var. Şimdi bunları çözmek için yasal adımları da atıyoruz. Oturarak uzlaşma yoluna gidebilirsin. Ama buna el koyduğun zaman, o belediye ertesi gün personelinin maaşını ödeyemediğinde, bunun sıkıntısını halk çekecektir. Bunlar devletin kurumları. Belediyelerin borçlarının yeniden yapılandırması çalışmalarımız sürüyor'''' açıklamasında bulundu. 3 Kasım''dan önce ekonominin sıfır noktasında, siyasetin aktörlerinin toplumun içine çıkamaz halde olduğunu, o karanlık günleri milletin, AK Partili olarak yaktığı ışıkların bertaraf ettiğini anlatan Erdoğan, Belediye Başkanları''ndan kendileriyle beraber omuzladıkları milletin bu emanetine sadakatle sahip çıkmalarını istedi. Belediye Başkanları''ndan ağlamak yerine iş üretmelerini talep eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''''Lütfen ağlamayı bırakın, iş yapın. Bazı başkanlarım sürekli ağlıyor. İlini bırakıyorsun, Ankara''da geliyorsun. Her ilde milletvekilimiz var. Bütün işlerinizi milletvekilinize havale edin. Ankara''ya sık sık gelip dolaşmayın. Başkentte kaybedeceğiniz vakti halkınızın arasında dolaşarak geçirin. Yıllarca bu ülke bunun hasretini çekti. Belediye başkanı oldu, ayakları yerden kesildi. Milletvekili oldu kesildi. Bakan oldu, biraz daha kesildi. Başbakan oldu, zaten görünmez oldu, kayboldu. Halkından kopan bir yapı, bir anlayış bu ülkede cereyan etti. Bunlara artık tahammülümüz yok. Milletimizin tahammülü yok. Milletten uzak olanların hastalıklarını hep beraber izlemiyor muyuz? Milletin dilini, derdini anlamayanları, çeşitli olaylarda görüyoruz. Bunlar milletin dilini yakalayamayanlar. Bunların kendilerine ait fildişi kuleleri var. Buradan çıkamazlar. Onların koltuk numaraları belli olan kadroları var. Onlarla beraber kendileri çalarlar, kendileri oynarlar. Millet ne yapıyor, milletin derdi nedir bundan hiç haberleri yoktur. Milletin omzunda boza pişirirler. Bu iktidar, bunu aşma iktidarıdır.'''' ''''İMAM ALIYORUZ VE ALACAĞIZ'''' Erdoğan, AK Parti''nin siyasi kadrolaşma yaptığı iddialarına şu cevabı verdi: ''''Bunu diyenler önce aynaya baksınlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Ama yıllar yılı bunu yaptılar, üstelik bütün makamlarda acımasızca yaptılar. Buradan özellikle CHP''ye sesleniyorum. Bizden önce oluşturulan imtihan sistemiyle memuriyete adam alıyoruz. Bizim üst kademede yaptığımız atamalar, dışarıdan alıp atadığımız insanlar değil. Bu devletin kadrosuna bizden önceki yönetim döneminde girmiş olanlar arasından biz şu anda atamalar yapıyoruz. Yerlerini değiştiriyoruz. Bunlar yanlara, köşelere çekilmiş, depolara konulmuştu. O depolardan bulup, çıkartıp alıyoruz. Tıpkı tarihi eserlerin bazı saraylardaki depolara konulup, bizim bu hazineleri çıkarttığımız gibi. Bunu dahi hazmedemiyorlar. AK Parti asla bir kadrolaşmanın gayreti içinde değil. Biz memur alıyoruz, alacağız da. Tabii ihtiyacı olan memuru alacağız. Efendim, onlar imam aldılar diyorlar. Alıyoruz ve alacağız. Niye? Bu kadar camimiz var. Her caminin kadrolu imamı var. Bir kısmı emekli olmuş, bir kısmı başka yerlere tayin olmuş. Buralar boş mu kalacak? Bu milletin dini ihtiyaçlarını kim karşılayacak? Bize ait değil mi bu görev? Köyde biri öldüğünde onun cenazesini kim kaldıracak? Tek parti döneminde olduğu gibi, o uygulamaları mı yapacağız? Biz o günlere tekrar dönmek istemiyoruz. Bunları yaşayamayız. Kendi ülkesinin tescilli yasal kurumlarından, işini bilerek yetişmiş din adamına, imamına itibar göstermeyen böyle bir anlayışı nasıl kabul ederiz? Devamlı bunun istismarı yapılıyor. Ben bunu, sadece bir görevin gereğini ifade etmek için söylüyorum. Biz artık işçi almıyoruz. Biz sadece memur alıyoruz. Muhakkak almamız gereken kadrolar var. Sayın Baykal çıkmış, bunlar kadrolaşma yapıyorlar diyor. İmtihana girip, yüksek puan alanlar arasından bu göreve getirilenler var. Öğretmen atamaları yapmayacak mıyız? Okullarda açık kadrolar var. Bütçemiz el vermediği için peyderpey halletmeye çalışıyoruz. Bunların istismar aracı olarak kullanılması bizi üzüyor.'''' Geçmişte ideolojik sebeplerle ciddi elemanlar alındığını, şu anda belediyelere, personel giderlerinin yüzde 30''u aşmamasını söylediklerini aktaran Erdoğan, ''''Dün gündeme düşen bir şey var, üzüldüm. Biz, bu işi iyi götürebileceğimize inandığımız arkadaşları, üst düzeydeki kadrolara atamak zorundayız. Bunlar zaten devletin memuru. Bunları uzaydan getirmiyoruz. Başka görevlerden alıp getiriyoruz. Mevcudu niye almıyoruz? Mevcut zaten başarılı olsaydı, bundan önceki hükümetler başarılı olurdu. Sevgili milletim. Bu işin siyasi riskini kim üstleniyor? Hükümet, değil mi? Bunun meydanlarda yarın hesabını verecek olan biz değil miyiz? Bunu hiç bir başka kurum veya makam vermeyecek, biz vereceğiz. Saygınlık başka şeylerdir, hesabı verecek olmak başka bir şeydir, hesabı verecek olanların yerine bir başkasının bu göreve soyunması başka bir şeydir. Biz hesabı vereceğiz. Eğer farklı bir yönetim biçimi varsa, bunu da söylesinler. Bunu da bilelim. Biz toplumumuzda asla gerilim istemiyoruz. Sabırla bu işi götürüyoruz. Anayasaya uygun olmayan bir adımı AK Parti atmamıştır. Bizi siyasalaşmakla suçlayanlar dikkat etsinler, kendileri siyasallaşmasınlar'''' dedi. Erdoğan, Ak Parti''nin milletin sevincini kıskananların partisi olmayacağını belirtti. ''''MAHALLİ İDARELERDE DEVRİM YAPIYORUZ'''' Göreve geldiklerinde ülkeyi mevzuat kirliliğinden arındıracaklarını vaat ettiklerini anlatan Erdoğan, Türkiye''nin bu alışkanlıklardan arınmasının kolay olmadığını, bu milletin memuru olduklarını unutan memurların ve bürokrasinin ülkeye zaman ve güç kaybettirdiğinin altına çizdi. Yeni bir kanuni düzenlemeyle merkezi idarenin birçok görev ve yetkililerini mahalli idarelere devrettiklerini, devrim sayılacak yenilikler getirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''''Güç ve işbirliğini engelleyen mevzuatı değiştiriyoruz. Belediye, büyükşehir, İl Özel İdarelerimizi hayati derecede ilgilendiren değişiklikler yapıyoruz. Mahalli idarelere gönderilecek pay yüzde 25 civarında artıyor. Tapuda cins değişikliği harçları, motorlu araçların yüzde 50''si, şans oyunları vergilerin tamamı belediyelere verilecek. Belediyelerin almakta olduğu haberleşme vergisi, tellallık harcı, tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcı kalkacak, artık bunların hepsi tarih oluyor. Bunlardan kurtulacağız. 358 belediye, büyükşehir, İl Özel İdarelerimizi hayati derecede ilgilendiren değişiklikler yapıyoruz. Konaklama vergisi getiriliyor. Bizim iktidar dönemimizde hiç bir siyasi ayrım yapılmadığı halde, geleceğe dönük olarak belediyeleri çoğu zaman siyasi istismara maruz bırakan uygulamalara yasal düzenlemeyle son veriyoruz. Merkezi idareden mahalli idarelere gönderilen paylardan yapılan kesinti azami yüzde 40 olacak. İçişleri, Maliye, Kültür, Bayındırlık, Çevre bakanlıkları ve Devlet Planlama Teşkilatı bütçelerindeki mahalli idareler için özel hesaplar kaldırılıyor. Bu yasanın hayata geçmesinden itibaren belediye başkanlarımız Ankara yollarını aşındırmayacak, kapı kapı dolaşmak zorunda kalmayacaklar. Yeni bir düzenlemeyle denkleştirme ödeneği adı altında maliye bütçesine belli bir miktar para konacak ve bu kaynak her yıl mayıs ve eylül aylarında nüfusu 10 binin altında olan belediyeyle eşit olarak dağıtılacak'''' dedi. Aşiret mantığının terk edilmesini isteyen Erdoğan, ''''Aşiret mantığıyla belediye yönetimi olmaz. Ehliyet, liyakat esas olacak. Listeye baktığımızda soyadı benzerlikleri olmasın. Küçük belediyelerimiz bu düzenlemelerle düzenli gelire kavuşacaklar. Devlet ormanlarının satışından elde edilen gelirin yüzde 10''u özel idarelere verilecek. Köy Hizmetleri''nden devredilen yükün karşılanması için merkezi idareden pay ayrılacak. Yeni düzenleme ile, mahalli idarelere gönderilen kaynaklarda tek kriter nüfustu. Yeni kriterler getiriyoruz. Nüfusa ilaveten performans kriterleri var. Belki gelecek, belki gelmeyecek. Performans kriterlerinin yanında ilçede toplanan verginin toplam vergiye oranına göre, ilçeye ayrılacak pay ayarlanacak. Belediyelerin öz gelirlerinin toplam gelirlere oranı kriter olarak geliyor. Özel idarede il, toplanan verginin toplam vergiye oranı, yüzölçümü yeni kriterler olacak. Bu uygulamalarımızın şehirlere büyük imkan getireceğini düşünüyoruz. Belediyeler 5 gruba ayrılacak. Her belediye de 3 gruba ayrılacak. Vergiler geri kalmış yerlerden daha az alınacak. İlçe ve il kademe belediyeleri arasında yer alan sayısız ihtilaf da halledilecek. Aşkımız Türkiye''dir, sevdamız Türkiye''dir. Ne yapıyorsak Türkiye için. Allah mahcup etmesin. Bu temenniye, milletimizin arkamızdaki desteği layık olabilmek için elimizden geleni yapalım'''' diyerek konuşmasını noktaladı. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:16

İLGİLİ HABERLER